Wednesday, 3 December 2008

et ile tırnak - on bended knees - çamurdaki diz izlerim -



There is a crowd carrying on peace with its circle.
So crowded it is, compared to me.

I tried hard to withstand all the time.
The knees of ours are not intended to walk,
but to bend in order not to be broken.
And the dashes are not seen for they always come from behind

Many dashes I took, and knelt just not to break apart.
Not even heroic, not in the mud.
Not to be drown that the heads we hold are high

Winning greater wars is the reason behind sealing new alliances
in this world
and I branded the very thing in my hand that I had not.
................................................................................

Sokakta savaş çıkarabilmek için çevresiyle barışını sürdüren bir kalabalık var. Benimle kıyaslayınca gerçekten de çok kalabalıklar…
Ayakta kalabilmek için her zaman direndim aslında. Benim gibilerin dizleri yürümek için değil, büyük darbeler aldıklarında bacakları kırılmasın diye vardır. Çünkü darbeler görünmezdir, arkadan geldikleri için.

Darbe aldım ve diz çöktüm. Kırılmamak için...
Yiğitçe değildi hiçbir zaman. Pisliğin içinde yiğitlik olmuyor. Pisliğin içinde başlar boğulmamak için dik durur. Benimki gibi.
Daha büyük savaşları kazanmak için müttefikliklerin kurulduğu bir dünyada, barış için dağladım avucuma elimde olmayan tek şeyi.


1 comment:

Anonymous said...

mükemmel!!!
bu kadar derin yazılar okumayalı ne çok olduğunu çarpıverdi yüzüme...
bir kere daha, bir defa daha okumadan da hazmedilesi düşünceler değil hiç biri...
yoğun...biraz da acı...
o zaman acıyla devam...:)
öperim gözlerinden